Eşler Arasında Mal Paylaşımına Dair Merak Edilenlerle İlgili Sık Sorulan Sorular

Evlilik, iki kişinin ortak bir hayat kurmasıdır. Bu ortak hayat, maddi ve manevi birçok boyutu kapsar. Maddi boyutlardan biri de mal paylaşımıdır.

Eşler arasında mal paylaşımı, evlilik birliğinin sona ermesi halinde, eşlerin edinilmiş mallarını aralarında eşit olarak paylaşmalarına denir. Edinilmiş mallar, evlilik birliği içinde edinilen mallardır.

Aşağıda 30 maddelik Eşler Arasında Mal Paylaşımına Dair sık sorulan soru ve cevapları bulabilirsiniz.

Eşler Arasında Mal Paylaşımına Dair Soru ve Cevaplar

Evlilik birliği içerisinde edinilen malların paylaşımı davası, boşanma davasından ayrı olarak görülecektir. Mal paylaşımı, boşanma davası ile birlikte görülemez.

Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin dava süreci ise mahkemenin iş yoğunluğu, delillerin toplanması ve adli tatil gibi nedenlerle değişkenlik gösterdiğinden davaya dair kesin bir süre verilemez. Genelde mal paylaşımı davası 1 ya da 1,5 yıl sürmektedir.

Anlaşmalı boşanmada mal paylaşımı, adından da anlaşıldığı üzere tarafların evlilik birliği içerisinde edinmiş olduğu malların paylaşımına dair ortak karara vardığı ve anlaştığı hususlar doğrultusundadır.

Çekişmeli boşanmada ise taraflar mal paylaşımı konusunda anlaşamadıkları vakit, açmış oldukları mal paylaşımı davasıdır. Çekişmeli boşanma davasında, mahkeme tarafından eşlerin mallara dair yasal hakları konusunda hüküm kurulması talep edilmektedir.

Vefat eden kişinin ikinci evlilikten olan eşin mirasçılık hakkı olacaktır. Ölen eşin çocukları var ise malvarlığı resmi nikahlı olduğu ikinci eşiyle birlikte çocuklarına geçecektir. İkinci eş, çocuklar ile birlikte mirasçı olacaktır.

Dava dilekçesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na uygun olarak düzenlenmelidir. Kanuna uygun olarak düzenlenmediği vakit, mahkeme tarafından eksiklerin giderilmesi için taraflara süre verilecektir. Bunun yanında dava dilekçesinin iyi hazırlanmaması halinde davanın reddi kararı ile karşılaşma durumu olacağından bir avukat aracılığıyla dilekçe hazırlanması gerekmektedir.

01.01.2002 tarihinden önce Türk Medeni Kanunu’na göre mal ayrılığı rejimi bulunmakta idi. 01.01.2002 tarih öncesi evliliklerde mallar evlilik içerisinde edinilmiş olsa dahi kimin üzerine kayıtlı ise onun olmakta idi.

Eşin limited şirket ortaklığından ayrılması halinde ayrılma akçesi aldığında diğer eş talepte bulunabilecektir. Bunun yanında şirketteki payın satılması ile ortaklıktan ayrılma halinde pay devir bedelinden diğer eş mal paylaşımı davasına konu edebilecektir.

Anlaşmalı boşanma protokolünde boşanma ve boşanmaya bağlı unsurlarda yer almaktadır; velayet, nafaka, tazminat ve mal paylaşımı konusu protokolde madde madde yazılmaktadır. Avukatın taraflar adına protokol hazırlama yetkisi bulunmaktadır ve protokolün bir avukat öncülüğünde hazırlanması hukuki kaybın oluşmaması adına gereklidir.

Evlilik öncesi eşlerin edinmiş olduğu mallar kişisel maldır. Mal paylaşımı konusunda evlilik öncesi edinilen mallarda eşlerin bir hakkı olmamaktadır.

Mal paylaşımı davasına ilişkin zamanaşım süresi öngörülmüştür, boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıl içerisinde dava açılmalıdır.

Miras ile intikal eden bir mal, kişisel maldır. Bu nedenle eşler miras ile intikal eden bir malda yasal hak talep edemezler.

Eşlerin evliliği 01.01.2002 tarihinden sonra ise edinilmiş mallara katılma rejimine göre evlilik içerisinde edinilen ev ortak olacaktır. Mal paylaşımı davasında evin değeri hesaplanacak ve evin kaydı üzerine olan eş hesaplanan değeri diğer eşe ödeyecektir.

Eşin ölmesi halinde tereke, anne ve çocuklara paylaştırılacaktır. Sağ kalan eş olan anne terekenin 1/4’ünü, geri kalan ¾’ünü ise çocuklara kalacaktır.

Boşanma davası açılmadan önce ev, araba, arsa gibi malların satılması halinde mal paylaşımı davasına konu edilebilecektir. Mal paylaşımında, evlilik birliği içerisinde edinilen mallar ve kazanımlar konu edilebilir.

Mal paylaşımı davası, boşanma davası ile aynı anda açılabilir. Aynı dava dilekçesinde de mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talepte bulunulabilir. Ancak aynı dava içerisinde görülmeyeceğinden mal paylaşımı davası ayrı dosyada görülecek ve boşanma davasının kesinleşmesini bekleyecektir.

01.01.2002 tarihinden sonra gerçekleşen evliliklerde eşler mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bir sözleşme yapmaz ise edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanacaktır. Tarafların evliliği içerisinde edinmiş olduğu mallar yarı yarıya paylaştırılacaktır.

Öncelikle şirketin kuruluş tarihinin evlilik öncesi olup olmadığı önemlidir. Evlilik öncesinde kurulan şirketin hissesi kişisel mal olduğundan diğer eşin bir hakkı bulunmamaktadır. Ancak şirketin evlilik içerisindeki kazancı mal rejimine tabi tutulabilecektir.

Eşlerden birisi şirkete ortak ise boşanma halinde şirket ortaklığı devam edecektir; ancak şirket hisseleri mal paylaşımına konu edilebilecektir. Şirketin hisse değerinin tasfiye tarihindeki değeri hesaplanarak mal paylaşımına konu edilecektir.

Boşanma ve mal paylaşımı davasında taraf olunabilmesi için tarafların resmi nikahlı olması gerekmektedir. Nikahsız birliktelikte mal paylaşımı mümkün değildir.

Edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olan eşlerde (01.01.2002 tarihinden sonra evlenenler) evlilik içerisinde edinilen mallarda yarı yarıya hakkı bulunmaktadır. Eğer eşler yarı hisseli olarak bir gayrimenkul ya da menkule ortak ise mal paylaşımı davasına konu edilmesine gerek yoktur. Tarafların anlaşması ile ortaklık giderilebilir. Ancak hisse ayrımında farklılık bulunuyor ise mal paylaşımı davasına konu edilebilir.

Aldatma eyleminin mal rejimi davasına etkisi olacaktır. Başka birisiyle sarılarak gezme, telefonla mesajlaşma güven sarsıcı hareketlere girmektedir ve evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma davasına konu olabilecektir. Ancak aldatma diye nitelendirilen karşı cinsle girilen cinsel münasebet zina nedeniyle boşanma davasına konu olabilecektir. Zina nedeniyle boşanma davasında, hakim, ağır kusurlu olan eş hakkında hakkaniyete uygun olarak artık değerdeki pay oranının azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verilebilir.

Eşinin borcundan diğer eş sorumlu olmamaktadır. Eşinin borcu nedeniyle diğer eşin mallarına haciz konulmayacaktır. Ancak eşinin hacizli malından mal rejiminin tasfiyesi davası sonucunda alacaklı olan eş, hacizli mal üzerinden kendi talebi adına haciz sırasına girerek alacak talebinde bulunabilir.

Mal paylaşımı davasında görevli mahkeme aile mahkemesidir. Aile mahkemesinin olmadığı yerlerde ise dava, aile mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemelerinde görülecektir.

Dava süresince eşin mal kaçırmasını önlemek amacıyla davaya konu olan mallara ihtiyati tedbir kararı konulabilir. Mal paylaşımı davasında davacı ihtiyati tedbir kararı konulmasını talep eder ve mahkeme sonrasında satışı önlemek maksadıyla ilgili kurumlara müzekkere yazarak tedbir konulmasına karar verebilecektir.

Mal paylaşımı davası, boşanma davasından ayrı görülen bir davadır. Ancak boşanma davasında kararın kesinleşmesi sonrasında mal paylaşımına ilişkin hüküm kurulacaktır.

Anlaşmalı boşanma davalarında mal paylaşımı hususunda tapuya ilişkin devirlerde tapu masrafları ve harca dair ödemelerin hangi eş tarafından yapılacağı hususu da yazılmalıdır. Eşler harç ve masrafları ortaklaşa ödeyeceği ya da sadece eşlerden birisinin ödeyeceği konusunda anlaşabileceklerdir.

Türkiye’de açılan boşanma ve mal rejimine ilişkin davalarda Türk Medeni Kanunu uygulanacaktır. Türkiye’de açılan boşanma veya mal rejimi davalarında yabancı eşe farklı bir hüküm uygulanmayacaktır.

01.01.2002 tarih sonrasında getirilen yeni düzenleme ile ev hanımının da evlilik birliği içerisinde edinilen mallara maddi katkıda bulunmasa dahi hakkı bulunmaktadır. Ev hanımının ev içerisinde harcamış olduğu emek hiçe sayılmamış, evlilik içerisinde edinilen mallarda diğer eş ile yarı yarıya hakkı bulunduğu hüküm altına alınmıştır.

Türk Medeni Kanunu’nda belirtilen özel boşanma sebeplerinden zina veya hayata kast nedeniyle boşanmada ağır kusurlu olan eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır.

Eşin evlilik birliği içerisinde satın almış olduğu mallarda diğer eşin de hakkı bulunmaktadır. Bu mal eşin anne ve babasından da alınmış olsa mal rejimine tabi olacaktır. Ancak son tarihli Yargıtay kararlarında anne veya babadan bağış olarak alınan malların mal rejimine tabi olmayacağı, mal paylaşımına dahil edilmeyeceği kararı verilmiştir.

Kredi ile satın alınan malların paylaşımında özel bir ayrım bulunmaktadır. Evlilik içerisinde kredi ile satın alınan malların dava açılma tarihinden sonra ödemesi devam ediyor ise dava tarihinden itibaren yapılan ödemeler, mal paylaşımına dahil edilmeyecek olup krediyi ödeyen eşin kişisel malı olacaktır. Yalnız evlilik içerisinde ödenen peşinat ve kredi tutarı eşlerde yarı yarıya paylaştırılacaktır.

Bireysel emeklilik gelirine dair yapılan toplu ödeme, edinilmiş mallara katılma rejiminde diğer eşin hakkı bulunmaktadır. Ancak eş, bireysel emekliliğe dair primlerini kişisel malından ödüyor ise diğer eşin hakkı bulunmamaktadır. Diğer eşin bireysel emekliliğine dair primlerini kişisel maldan ödediğini ispatlaması gerekmektedir

Evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını mahkemeler nezdinde ispat gerekmekte olup, bu hususta ve yukarıdaki diğer tüm boşanma sebeplerinde sadece “boşanmak istiyorum” demek yeterli olmamakta; hukuki süreci hem ispat hem de süreler bakımından iyi takip etmek gerekmektedir. Bu yüzden yukarıdaki tüm boşanma sebepleri de dahil olmak üzere boşanma davanızı mutlaka alanında yetkin iyi bir boşanma avukatıyla birlikte ikame ve takip etmenizi öneririz; aksi taktirde hem vakit kaybı hem de maddi manevi kayıplar yaşamanız oldukça olasıdır. 

KAYNAK : Av. Burak Temizer- Burak Temizer Hukuk Bürosu- Nişantaşı-Şişli-İstanbul