Ortak velayet, anne ve babanın reşit olmayan çocukları üzerindeki hak ve sorumluluklarını, çocuğun üstün menfaatini gözeterek birlikte üstlenmeleridir. Ortak velayette çocuğun bakımı, korunması, eğitimi, sağlığı, fiziksel ve bedensel gelişimi sağlanması gibi konularda hem yükümlülükleri yerine getirme hem de karar verebilme hakkı her iki ebeveyne de aittir. Çocukla ilgili kararlarda her iki tarafın eşit söz hakkı olduğu gibi çocuğun sağlığı, gelişimi ve genel olarak çocuğun menfaati için uygulanması gereken tüm konularda yine her iki taraf eşit yükümlülüktedir. Yani evlilik birliğinde ortak karar ve sorumluluğu taşıyan anne baba, boşanma halinde de bu hak ve yükümlülükler halinde velayete sahip olur.
MAHKEME, ORTAK VELAYET KARARINI NEYE GÖRE VERİR? ŞARTLARI NELERDİR?
Mahkeme, ortak velayet kararının verilip verilmemesine karar verirken öncelikle çocuğun üstün menfaatini gözetecektir. Zira Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesinde de belirtildiği gibi; çocuk kendisini ilgilendiren konularda gereken idrak gücüne erişmişse mutlaka görüşünü beyan etmesine imkân verilecektir ve çocuğun beyanı, kendisinin yüksek çıkarlarına açıkça ters düşmedikçe öncelik olarak değerlendirilecektir.
Bununla birlikte mahkeme, kararı verebilmek için ortak velayet şartlarının olup olmadığını inceleyecek ve takdir yetkisini kullanacaktır. Kararın verilebilmesi için anne ve babada gönüllülük esası aranır. Ortak velayete tabi olmak isteyen anne ve baba taleplerini hâkime sunarak hakimin takdirinin de ortak velayet yönünde olması koşuluyla, bu yönde bir karar verilmesini sağlayabilirler. Yine, eşlerin birlikte karar verebilme iletişimine sahip olabilmeleri önemlidir zira hâkim, anne ve babanın bu süreçte sıkça ihtilaf halinde olacaklarını ve birlikte karar vermekte güçlük çekeceklerini düşünürse takdir yetkisini kullanarak ortak velayete hükmetmekten çekinebilir.
Yine, anne ve babanın çocukla ayrı ayrı iletişimi, eğitimine ve gelişimine verdiği önem ve katkı, çocuğu olumsuz etkileyecek bir yaşam sürüp sürmediği ve velayet yükümlülüklerini karşılayıp karşılayamayacağı göz önünde bulundurulacaktır.
BOŞANDIKTAN SONRA DA ORTAK VELAYET KARARI VERİLEBİLİR Mİ?
Ortak velayet, boşanma sürecinde talep edilebileceği gibi boşanmanın ardından da talep edilebilir. Kesinleşmiş bir velayet kararının olması, bu süreçten sonra ortak velayet uygulamasına geçilemeyeceği anlamına gelmemektedir. Mahkemeden mevcut velayet durumunun kaldırılmasının talep edilmesi ve Ortak Velayet Davası mümkündür. Bu durumda hakim, talebin kabulünün çocuğun menfaatine en uygun durum olduğunu düşünmekte ise ortak velayet kararını verecektir.
ORTAK VELAYET KARARINDA NAFAKA NASIL BELİRLENİR?
Hakim, nafaka belirlenmesinde de daima çocuğun üstün yararını ve ihtiyaçlarını öncelik tutarak karar verecektir. Bu sebeple nafakanın nasıl belirleneceği her anne babanın ekonomik durumuna ve çocuğun gereksinimlerine göre değişecektir. Bununla birlikte anne ve baba kendi aralarındaki bir protokolle nafaka hususundaki taleplerini sunabilirler. Belirtmek gerekir ki ortak velayet, çocuğun ihtiyaçlarına ilişkin iştirak nafakasına karar verilmesine engel değildir; aksine, velayet ve nafakayla ilgili hususlar her davada anne ve babanın durum ve koşullarına göre ayrı ayrı değerlendirilecektir.
ORTAK VELAYET DAVASI SÜRECİ VE AVUKAT YARDIMI
Boşanma ve velayet davaları; anne, baba ve çocuğun hayatında önemli ve etkili bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sebeple, mevcut süreç içinde birçok teknik bilgi ve nüans barındırdığından sürecin sağlıklı bir biçimde atlatılabilmesi için kesinlikle uzman bir avukattan hukuki yardım alınmasını tavsiye etmekteyiz.
Av. Burak Temizer- Burak Temizer Hukuk Bürosu- Nişantaşı Şişli İstanbul